FENERBAHÇE - GALATASARAY MAÇININ TEKNİK ANALİZİ

Süper lig'de 28.hafta çok kritik maçlara sahne oldu. Cumartesi günü Başakşehir'in, Beşiktaş'a mağlup olmasından sonra Galatasaray'ın puan farkını düşürmesi için büyük avantajı vardı. Fenerbahçe'nin bileğini 19 sezondur Kadıköy'de bükemeyen Galatasaray hem form hem de maçın önemi doğrultusunda bu sezon büyük umutlarla geldi. Fakat maç 1-1 tamamlandı, hem Fenerbahçe'nin rakibine içeride üstünlüğü 20 sezonu buldu, hem de Galatasaray şampiyonluk adına büyük şans tepti. Şimdi iki takımın sahada ne oynamak istediğini ve ne oynadığını görsel analizlerle inceleyelim...




















Öncelikle ev sahibinden başlayalım. Maç başlangıç kadrosu ve oyuncu rolleri üzerinden gidelim. 4-3-3 gibi dizildiler sahaya. Kalede Volkan yerine Harun'la başladı Ersun Yanal, çok fazla yay bölgesine çıkıp top dağıtmasını istenmemiş gibiydi Harun'un ki zaten pasör kaleci özelliğini taşımıyor. Sağ ve sol bekte Dirar ve Hasan Ali vardı, ikisi de kanat bek olarak görevlendirildi. Skrtel ve Serdar Aziz ise salt savunma oyuncusu olarak oynadı ki topla defanstan oyun kurulumuna çok destek vermediler onların yerine merkez orta sahalar geriye kadar gelip oyun kurmaya çalıştı. Gelelim o merkez orta sahalara, stoperlerin önünde Mehmet Topal savaşçı orta saha olarak oynadı topla fazla ilgilenmeyip sadece rakibin geçiş hücumlarında top kapma görevini yerine getirmek ve rakibi karşılayan ilk oyuncu olarak görevlendirildi. Tolgay Arslan ve Eljif Elmas iki merkez orta saha oyuncusuydu. Tolgay defansif oyun kurucu yani 6 numara olarak oynadı, Eljif ise; 8 numarada hem savunmaya hem de hücuma katkı sağlamak ve takıma enerjisiyle dinamizm sağlamak gibi bir misyon üstlendi. Kanatlarda sağda Moses solda ise Valbuena ile başladı Ersun Yanal. Moses alışık olduğu mevkinin bir önünde oynadı ve salt çizgi kanat oyuncusu olarak katkı sağladı takıma, solda Valbuena ise, topla birlikte rakibin üstüne giderek savunma yerleşimi bozmak ve üzere kanat forvet diyebileceğimiz bir roldeydi. Soldado ise destek forvet ya da genellikle 2 forvetli dizilişlerde bir forvetin görevi olan yardımcı forvet olarak oynadı. Daha çok orta saha ile hücum arasındaki köprü vazifesi gördü. 





















Galatasaray'ın saha içi oyuncu rollerine gelelim. 4-2-3-1 gibi bir formasyonla oynadılar. Kalede Muslera her zamanki gibi topa sahip olma oyunu oynamaya çalışan takımı için pasör kaleci oynadı ancak daha çok tedbirli oynadı ve çok yay civarına çıkmadı sadece defanstan oyun kurulumuna destek verdi. Sağ bekte Mariano hücumcu kanat bek, solda ise Linnes ters ayaklı olmasına rağmen iki yönlü bek olarak oynadı. Marcao ve Luyindama'nın yokluğunda forma bulan Semih Kaya ve Ryan Donk stoper tandemini oluşturdu. Donk'un orijinal mevkisi olmasa da çok iyi bir pas dağıtımı olması sebebiyle pasör stoper olarak defanstan oyun kuran bir oyuncu tiplemesindeydi, Semih Kaya ise salt ilk toplara basan stoperdi. Merkez orta sahadaki ikili Ndiaye ve Fernando vardı. Fernando 6 numarada derin oyun kurucu, Ndiaye ise 8'de iki yönlü orta sahada geçiş oyunlarında mekik dokuyan isim oldu. Forvet arkasında Belhanda, oyun kurucu oynadı. Daha çok Belhanda'yı rakip savunma ve orta sahanın arasına sızarak kendisini takım arkadaşlarına gösterirken gördük. Kanatlarda Feghouli'yi özellikle Hasan Ali'nin sıkı markajından kurtulması için içeriye kat eden kanat forvet olarak izledik. Sol kantta Onyekuru ise Fenerbahçe'nin sağ çizgisi için büyük tehdit oldu nitekim de golü yapan isimdi. Yukarıdaki Galatasaray'ın hücum organizasyonunda da görüldüğü gibi topsuz oyunda içe koşu atan bir misyon edindi. Diagne ise hem takım arkadaşlarına fırsat yaratan hem de gelen şansları iyi kullanıp gole çeviren bir oyuncu tipindeydi. 





















Maç başlangıç planı daha çok savunmadan hücuma ve hücumdan savunmaya geçiş oyunları üzerine kontralarla pozisyon bulmak üzere olan Galatasaray'ın planıyla ilgili yakaladığı bir geçiş oyununu görüyoruz. İkinci topu toplayan Fernando hiç bekletmeden kısa pasla Belhanda'yı buldu ofansif oyun kurucu rolünün yapması gerekeni yaptı ve topsuz alan koşusu yapan Onyekuru'yu buldu ancak rakibi karşılayan ilk oyuncu olan Mehmet Topal'ın önsezisi ve pozisyon alması tecrübesiyle birleşince atak şekillenmeden sona erdi. 
                 Fenerbahçe için ise özellikle kırmızı karta oyun tamamen çizgide kanat oyunu yapıp hücumu sonlandırmaya çalışmakla geçti. Bu da iki takım içinde tempo yapamayan ve sürekli taç atışı şeklinde geçen bir oyuna neden oldu. 





















Burada da görüldüğü gibi Tolgay 6 numarada olarak defanstan oyun kurmak için stoperlerin 2-5 metrelik mesafede duruyor. Ancak buradaki ve hatta kırmızı karta kadar en büyük sorun taralı alandaki büyük boşluklar. Özellikle Tolgay'ın birkaç denemesinden sonra Galatasaray'lı futbolcular ve teknik ekip olaya uyandı çizgideki alanları hemen daraltmaya ve  çok oyuncuyla orada double pres yapmaya başladı. Eljif'in, Ndiaye yakın markajında kalıp de marke duruma çıkmak için boş koşu yapmaması ve statik kalmasından dolayı büyük orta alan boşlukları oldu. Haliyle orada sayıca daha fazla olan rakip kanada yöneldi. Maç başlangıç 11'i ve dizilişinde en azından bir forvet arkası oynatıp oraya da Zajc gibi bir ofansif oyun kurucu koymak tıpkı, Belhanda'nın yaptığı hücum oyun kurucu rolüne üstlenip takımı rahatlatabilirdi. En azından sadece kanat oyunu yapmaya çalışıp kısır bir oyunla kalmazdı takım. Aslında Fenerbahçe adına dünün vasat üstü oyun oynayan Eljif'di. Birkaç kez boş koşu yaptı ancak goldeki gibi olmadı ve Galatasaray orta sahası geriye destek verdi. 


Pozisyonun başlangıcı da bitişi kadar Fenerbahçe'nin savunma yerleşimi hatalarıyla dolu. Pozisyonun sonuna gelelim. 6 Galatasaray'lı futbolcu var ve 5 tanesi ceza sahasının hemen içindeler. Feghouli ters koşu yapan sağ bek Mariano'yu görüyor. Pozisyondaki hata başlangıcı Valbuena ile başlıyor. En baştan rakip beki kovalamadı ve Mariano de marke şekilde içeriye penetre etti. İkinci hata ise Dirar'ın. Alan markajı yapmak bu demek değil ! Rakip eğer senin kendi alanındaysa top ve rakibe konsantre olup ikisini de marke etmektir. Burada Dirar sadece topa odaklanıyor. Tabi ki takımının 1 kişi eksik oynaması ve kendisinin hiç aşina olmadığı bir mevkide oynaması da buna etken. Okla göstermeye çalıştığım yere doğru Feghouli pası alır almaz vücudunun yönünü oraya doğru çevrdiği an koşuya başlaması lazımdı. Ek olarak bu pozsiyonla gol pozisyonun bir bağlantısı var. Moses ve Onyekuru'nun duruşuna dikkat çekmek istiyorum. Evet Moses orijini bir bek değil ancak 5'li savunmalarda kanat bek olarak oynuyor. O yüzden de Dirar kadar pozisyon bilgisi eksik olan bir oyuncu değil. Burada çok büyük bir pozisyon alma hatası yapmasa da yine de Onyekuru bir adım önde. O bir adım gol pozisyonunda pahalıya patladı. 
                   10 kişi kaldıktan sonra ikinci yarı başlangıcı tamamen skoru korumak üzerine şekillendiren Ersun Yanal, hiç beklenmedik bir şekilde Dirar'ı sol beke Moses'i ise sağ beke attı. 4-3-1-1 gibi bir dizilişle oynadı. Sadece organize kontra atak kovalayan bir takım vardı artık sahada. Nitekim de ilk yarıda bulamadığı pozisyonları ikinci yarıda buldu. Bunun nedenlerinden biri de tabi Galatasaray'ın 10 kişilik rakibin savunma yerleşimini bozmak için daha fazla geniş alana yayıp oyunu kurmak isteği. Top rakipteyken Eljif'i sağ kanada atıp çizgiyi kapayıp, kazanılan toplarda yavaş yavaş organize şekilde kontra ararken de Eljif'i, Soldado'nun hemen arkasına çekti. 





















Bu da gol pozisyonu. Mariano'dan pası çizgide aldı Feghouli, tekrar içe kat eden Mariano'ya oynamak yerine kontrol sonrası bakarak arkaya direğe ortaladı ve Onyekuru kafayla topu ağlara gönderdi. Az önceki pozisyonda dikkat çekmeye çalıştığım durum burada tekrarlıyor. Hem bir önceki pozisyonda Dirar'ın yaptığı yanlış ''alan savunması'' gibi. Moses çok fazla topa odaklanıyor. Diğer oyuncuları da kısaca analiz edelim. Serdar Aziz orta yapılacağını anlar anlamaz geriye doğru birkaç adım atıyor bunun devamında Emre Akbaba'yı görüyor ve markajlıyor. Sktrel zaten en doğru pozsiyonda Diagne kontrolü altında. Harun'un da maç içinde birkaç kez kenar toplarda boşa ve güvensiz çıkması golde de etkili oldu anca Moses'ın yine 1-2 adım geride kalması ve alan savunmasını top ve rakip kontrolünü yapmamasından dolayı yenilen bir gol olarak kayıtlara geçti.





















Fenerbahçe'nin golü öncesi pozisyon alımları. Dirar'ın topu kazanmasının ardından, ileriye doğru penetre koşuları yaptı herkes. Öncelikle top kaybından sonra Galatasaray'lı futbolcuların yaptığı pozisyon hataları ve adam paylaşımları. İki yönlü orta saha olarak oynayan Ndiaye büyük hata yapıyor. Bir anda 5'e 5 gibi yakalanıyorlar. Ancak Eljif'e eşlik edemeye Ndiaye ve topun olduğu bölgede çok fazla toplanmak merkezi boşaltmak anlamına geldi konuk ekip için.





















Pozisyonun devamında Donk Dirar'ı karşılıyor ama aynı alanda Fernando ve Mariano da var. Tam yay üstündeki Ndiaye'ye dikkat. Fenerbahçe'nin yediği goldeki Moses gibi sadece topa odaklanıyor ancak alandaki de marke oyuncuya bakmıyor bile. Semih Kaya'nın Soldado'yu marke etmek için hemen ona doğru olası pas ihtimaline karşı gitmesi doğru. Linnes'i gösterdim ancak çok da büyük hatası olduğundan değil. Çünkü Moses'in boş koşu yaptığını görüyor ve topun oraya gitmesini düşünerek Eljif'e doğru yönelmiyor ancak risk alınabilirdi burada Linnes adına. Yine de hatanın büyük çoğunluğu Ndiaye'ye ait. 

                               Genel olarak maç ikinci yarıda statik halden kurtulup 10 kişilik Fenerbahçe yarı sahasında oynandı. Ben teknik direktörlerin hamlelerini de yetersiz bulduğumu söyleyebilirim. Özellikle Ersun Yanal'ın yetersiz bile olmadığı mevkiye Dirar'ı sol beke kaydırması rakibe '' ben hücumu hiç düşünmüyorum'' algısını yarattırdı. Fatih Terim özelinde Mitrouglu tehdidini geç sahaya sürmesi büyük yanlışlardan sayılabilir. 


28 HAFTA SONUNDA OLUŞAN PUAN DURUMU


FENERBAHÇE'NİN KALAN FİKSTÜRÜ



                                  GALATASARAY'IN KALAN FİKSTÜRÜ



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GEGENPRESSİNG NEDİR ?

JOSEP '''PEP'' GUARDİOLA İ SALA ''HE'S A GENİUS ''

''SIKI ÇALIŞMA YETENEĞİ YENER '' RSC ANDERLECHT -MOR YETENEKLER